Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez Yapı Kredi Yayınları | KitapGe

Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez

Yayınevi / Marka: Yapı Kredi Yayınları
ISBN
9789750848711
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
320
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-12
Çeviren
Neşe Taluy Yüce
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Tedarik Süresi: Temin süresi 2-9 gündür.
%35 İNDİRİM
30,00
19,50
Stokta yok
9789750848711
771473
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez
19.50

Çağdaş Leh edebiyatının önde gelen isimlerinden Myśliwski'nin Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez romanının adsız müzisyen başkarakteri gizemli konuğuyla sürdürdüğü monologda hayatının muhasebesini yapıyor. Tek bir günde gerçekleştirilen fasulye ayıklama etkinliği boyunca devam eden bu monologda savaş sırasında yaşadığı travmalı dönemleri, gençlik sanrılarını, tutkularını, “öğrenme ve oradan oraya göçme” yıllarını, gurbetteki ekmek kavgasını ve en sonunda yurda dönüşünü anlatıyor.

“Sağduyu iyidir, güzeldir... Ama gerçekte nedir? Başka ne söyleneceğini bilmediğinizde söylediğiniz şeydir.”

İnsan hayatında kaderin ve talihin rolü üzerine düşünen, acıyı, kederi, gülüşü, umudu, düşleri içselleştiren bir tür “felsefi komedi” olarak nitelenebilecek Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez'de Myśliwski'nin ustalığı, kolay çözümler ya da avunmalar aramak yerine felsefenin hiç de asık suratlı olmayan doğasını açığa çıkarabilen bir dille, pek çoğuna yanıt bulamayacağının bilincinde olduğu en hayati soruları ardı ardına sıralamaktan geri durmayışında ve gizemle dalga geçebilmesinde kendini gösteriyor.

(Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez 2007 yılında Polonya'nın en önemli edebiyat ödülü Nagroda Literacka “Nike”ye değer görüldü.)

Wiesław Myśliwski bir “star”ın zıddı – televizyona çıkmıyor, kitleyi eğlendirmiyor. Basitçe düşünüyor ve roman yazıyor. -Dariusz Nowacki, Newsweek

Wiesław Myśliwski edebiyatın antropolojinin bir parçası olduğunu düşünen az sayıdaki yazardan biridir. İnsan deneyiminin bütünlüğünden söz ederken, en önemli olan yerine, olan biten her şeyi anlatmak ister. Böyle bir monologdan ortaya çıkabilecek hikmet, teklifsiz bir dille aktarılan bir hikmet olacaktır. Hani Descartes birden ortaya çıksa, bu konuda “Fasulyeleri ayıklıyoruz, öyleyse varız” derdi herhalde. -Przemysław Czapliński

Diyebilirim ki fasulyelerin ayıklanması 30 yıldır başıma dert olmuştur. Bildiğiniz gibi, insanların güneşin altında bir yandan fasulye ayıklayıp, bir yandan farklı konularda sohbet etmeleri bir komşuluk ilişkisi biçimiydi. Günlük olaylar, eski zamanlar, hayaller, hayaletler, şimdiki ve sonraki dünya, Tanrı, bireysel ve ortak deneyimler hakkındaydı bu sohbetler; insanlar bilgeymiş gibi davranırlar, felsefe yaparlardı, kısacası sınır yoktu, sözcükler insanları her yöne götürürdü. Herkes katılırdı bu eyleme, kadınlar, erkekler, yaşlı ve genç insanlar, hatta çocuklar bile. Bazen düşünürüm de, belki de fasulyeler sadece bu amaçla büyük miktarlarda ekilir, zira bu kadar çok fasulye yediğimi anımsayamıyorum. Ve çocukluğumdaki bu geleneği anımsayarak, onun sözel yapısını, bir kitap yazmanın yapısına nasıl dönüştüreceğimi düşünmeye başlamıştım.
Wiesław Myśliwski, Polityka 17/18, 29 Nisan-6 Mayıs 2006

  • Açıklama
    • Çağdaş Leh edebiyatının önde gelen isimlerinden Myśliwski'nin Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez romanının adsız müzisyen başkarakteri gizemli konuğuyla sürdürdüğü monologda hayatının muhasebesini yapıyor. Tek bir günde gerçekleştirilen fasulye ayıklama etkinliği boyunca devam eden bu monologda savaş sırasında yaşadığı travmalı dönemleri, gençlik sanrılarını, tutkularını, “öğrenme ve oradan oraya göçme” yıllarını, gurbetteki ekmek kavgasını ve en sonunda yurda dönüşünü anlatıyor.

      “Sağduyu iyidir, güzeldir... Ama gerçekte nedir? Başka ne söyleneceğini bilmediğinizde söylediğiniz şeydir.”

      İnsan hayatında kaderin ve talihin rolü üzerine düşünen, acıyı, kederi, gülüşü, umudu, düşleri içselleştiren bir tür “felsefi komedi” olarak nitelenebilecek Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez'de Myśliwski'nin ustalığı, kolay çözümler ya da avunmalar aramak yerine felsefenin hiç de asık suratlı olmayan doğasını açığa çıkarabilen bir dille, pek çoğuna yanıt bulamayacağının bilincinde olduğu en hayati soruları ardı ardına sıralamaktan geri durmayışında ve gizemle dalga geçebilmesinde kendini gösteriyor.

      (Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez 2007 yılında Polonya'nın en önemli edebiyat ödülü Nagroda Literacka “Nike”ye değer görüldü.)

      Wiesław Myśliwski bir “star”ın zıddı – televizyona çıkmıyor, kitleyi eğlendirmiyor. Basitçe düşünüyor ve roman yazıyor. -Dariusz Nowacki, Newsweek

      Wiesław Myśliwski edebiyatın antropolojinin bir parçası olduğunu düşünen az sayıdaki yazardan biridir. İnsan deneyiminin bütünlüğünden söz ederken, en önemli olan yerine, olan biten her şeyi anlatmak ister. Böyle bir monologdan ortaya çıkabilecek hikmet, teklifsiz bir dille aktarılan bir hikmet olacaktır. Hani Descartes birden ortaya çıksa, bu konuda “Fasulyeleri ayıklıyoruz, öyleyse varız” derdi herhalde. -Przemysław Czapliński

      Diyebilirim ki fasulyelerin ayıklanması 30 yıldır başıma dert olmuştur. Bildiğiniz gibi, insanların güneşin altında bir yandan fasulye ayıklayıp, bir yandan farklı konularda sohbet etmeleri bir komşuluk ilişkisi biçimiydi. Günlük olaylar, eski zamanlar, hayaller, hayaletler, şimdiki ve sonraki dünya, Tanrı, bireysel ve ortak deneyimler hakkındaydı bu sohbetler; insanlar bilgeymiş gibi davranırlar, felsefe yaparlardı, kısacası sınır yoktu, sözcükler insanları her yöne götürürdü. Herkes katılırdı bu eyleme, kadınlar, erkekler, yaşlı ve genç insanlar, hatta çocuklar bile. Bazen düşünürüm de, belki de fasulyeler sadece bu amaçla büyük miktarlarda ekilir, zira bu kadar çok fasulye yediğimi anımsayamıyorum. Ve çocukluğumdaki bu geleneği anımsayarak, onun sözel yapısını, bir kitap yazmanın yapısına nasıl dönüştüreceğimi düşünmeye başlamıştım.
      Wiesław Myśliwski, Polityka 17/18, 29 Nisan-6 Mayıs 2006

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat